Kitap okumaya ara verdiktan sonra tatli bir donus yapmak daima guzel. Gectigimiz hafta yaklasik 20 film izledim ve filmlere karsi duydugum muthis acligi sonlandirdim. Bu sayede kitap okumaya geri donebildim. Yunanistan yolunu tutmusken de bir turlu okumanin firsat olmadigi Korkak Yigitler’e basladim.
Beni bir kitapta ilk olarak etkileyen durum yazilarin puntolaridir. Baktim ki mini minnacik. Arkadas bu is boyle olmaz ki dedim fakat okumaya basladim. Iyi ki de okumaya devam etmisim. Bir sure sonra gozum ne yazinin kucuklugunde ne de yolda olusumdaydi.
Yollarda kitap okumaya alisan birisi oldugum icin pek problem degil efendim gumruk gelmis de inmek gerekiyormus da… Ben harala gurele okurken kitabi en cok uzuldugum sey kursun kalem almayisimdi. Bu yuzden ince ince, narin narin cizemedim sevdigim yerleri ama sizin icin biraz kurcalayip aciklayacagim.
Korkak Yigitler, Turgay Yilmaz tarafindan yazilan, Yitik Ulke Yayilari’ndan cikan bir roman. Kadir Aydemir bana bu kitabi hediye ettiginde hemen okuyacagima soz vermistim ama sozleri tam olarak zamaninda gerceklestirememe gibi bir problemim var. Ne yapalim?
Kitap sag sol catismasi, 60’lar 70’ler derken sizi Arabistan collerine atiyor. En korkak adamlarin bile bir anda yigit olarak adlandirilabilecegini, bu yuzden sifatlarin icinin ne kadar bos oldugunu gosteriyor.
Bir askin pesinden kosmanin, gozleri – kaslari ve saclari kapkara bir kadinin gozu kara sevebilmesindeki guzelligin, savaslarin icindeki arkadaslik ve dostluk mucadelesinin, bilmedigin hatta yadsidigin cografyalarda kendini bulmaya calismanin hikayesi bu kitap.
Ruyalarin ve gerceklerin bir araya gelebilecegi, gerceklerin ruyalardan daha imkansiz olduguna ve insanin en cok korktugu seyin yine kendisi olduguna goz kirpiyor Turgay Yilmaz.
Ask olan hikayeleri severim, hele bir de kavusamamak varsa isin icinde iste o zaman ben oradayimdir. Korkak Yigitler beni hayal kirikligina ugratmadi. Tesekkurler aynadaki devi yerle bir eden kitap ve yazarina.