• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: unthinkable

Safe House / Düşmanı Korurken

20 Cuma Tem 2012

Posted by Öznur Doğan in Filmler, sinema, film inceleme

≈ Yorum bırakın

Etiketler

öznur doğan, cia, düşmanı korurken, denzel washington, fbi, gta, maroia, obama hükümetii, safe house, tobin frost, unthinkable, waterboarding


Denzel, Denzel. Daha önceki yazımda size söylemiştim sürekli olarak aktörlerin ve aktrislerin filmleri olduğu yerin ötesine taşıdığını. Bir aktörü seviyorsanız eğer ve bu aktörün kötü oynadığı herhangi bir filme henüz denk gelmediyseniz, düşündüklerinizin hepsi doğrudur.

Denzel Washington’ın en son American Gangster filmini izlememden sonra Safe House bana yine o derece güzel geldi. Sanırım ben Denzel’ın daima artistlendiği, yürüyüşü ve konuşmaları ile daima cool adam olduğu filmleri seviyorum. Safe House da bunlardan bir tanesi.

Bana bu filmi kimin önerdiğini hiç hatırlamıyorum fakat böyle bir şansım olsa teşekkür ederdim. Dün gece filmi izlerken şimdiye kadar gözümden kaçan bir ayrıntıyı öne sürdükleri için. Daha önce Unthinkable‘da eğer şansınız olsa bir teröriste neler yaparsınız diye sormuştum. Filmde yapılan işkencelerden birisi de adamın yüzüne havlu ya da bez tutup üzerine su dökmekti. Aynı işkence tipini Safe House’da görünce filmi durdurup araştırmaya koyuldum ve bu işlemin “Waterboarding” olduğunu öğrendim. Waterboarding’in 1500’lü yıllara dayandığını öğrendiğimde ise bir daha irkildim. İnsan aklı daima kötülüklere mi çalışacak? Fakat hadi size acı tatlı bir haber vereyim: 2009 yılında Obama yönetimiyle bu işkence türü yasaklandı. Evet, Amerika yapacağı işkencelerde artık Waterboarding kullanamayacak. İnananlar?

Filmden bir şeyler çıkarmak isteyenler tahminen Tobin Frost’un (Denzel) genç CIA ajanına söylediği cümleyi alacaklardır: Everyone bitches everyone.

Aslında gerçekten bu cümle bel kemiğidir filmin. Tüm senaryo bunun üzerine kurulmuş ve oynanmıştır fakat ortada benim için daha önemli olan iki nokta var.

İlk nokta: Tobin’in Matt’e söylediği cümle, “You’ve done a fine job, Son. We’ll take it from here. That’s when you know you’re screwed.”

safe-house-denzel-washington-izle

İşte bu noktada da benim için pek çok şey açığa kavuşuyor. Etrafınıza bir bakın. İnsanların siz bir işi kötü yapmaya başladığınızda ya da sizden şüphelendiğinde söylediği en önemli cümlelerden birisidir bu. En basit örneğinde bile siz yemek yapmaya çalışırken işi daha iyi kıvıracağını zanneden ve sizi egale etmek isteyen kişiler oluyordur. “Tamam tamam, buradan sonrasını ben hallederim.” Sanırım şimdi biraz biraz hatırladınız.

İkinci nokta ise ikinci güvenli evde Matt ile konuşan ve sayko sayko bakan elemanın Matt’e Tobin Frost’tan bir şeyler öğrenip öğrenemediğini sorduğu nokta. “Ondan daha iyi bir öğretmen bulamazsın, seni şimdi kıskandım işte.” diyor. Aslında söyledikleri onun tamamen inanmadığı ve zaman geçirmek adına söylediği şeyler fakat %100 doğru. İnsan beyni olaylardan ve yaşadıklarından nemalanmayı asla bırakmayan bir organ. Daima yeni bir şeyler öğreniyor ve bunları yaşamaya çalışıyor. Karşınızda eski bir CIA ajanı var, yaptığı CIA karşıtı işler yüzünden deli gibi aranan bir adam ve siz de yepyeni toy bir CIA çalışanısınız. Neler olurdu? Zannediyorum ki en ‘adam sen de’lerin bile öğreneceği bir şeyler çıkardı.

Klasik vurdu kırdı, GTA konseptli sokak karmaşaları, cia – fbi – çürük elma üçlüsünü sevenler için Safe House birebir bir film. Konu ve konsept olarak daha önceki filmlerden çok ayrıldığını söylemek imkansız. Yine de izlenebilirliği yüksek.

Safe House Trailer

Unthinkable / Düşünülemez, Yaşanır

19 Perşembe Tem 2012

Posted by Öznur Doğan in Filmler, sinema, film inceleme

≈ 1 Yorum

Etiketler

ajan brody, düşünülemez, içimizdeki şeytan, matrix, samuel l jackson, trinity, unthinkable


Biliyorum ki içimizde Samuel L. Jackson’ı ölümüne sevenler var. Böyle bir açıklamaya sanırım 10 tane daha aktör ve aktris için yapabilirim. Sinema dünyasında ne yapsa güzel olan, elini attığı işi güzelleştiren adamlar ve kadınlar var. Yerim.

Unthinkable’ı henüz bitirmişken ve hazır dumanı üzerinde tütüyorken yazayım dedim. Amerika’nın dış politikasına inceden inceye değdirme yapan ve bir terörizm olayının üzerine kurulan senaryosu ile ilk başta size sıradan görünebilir. Aslına bakarsanız tüm polisiye filmler her türlü sıradan gelecektir çünkü hatim ettik hepsini.

unthinkable-dusunulemez-izle

Unthinkable’ı bu kadar “Düşünülemez” yapan şey ise Matrix’in Trinity’si Unthinkable’ın Ajan Brody’sinin terörizm eylemini gerçekleştirecek olan Yusuf ile konuşurken söyledikleri:

Çoktan kazandığını göremiyor musun?  Bizlerin, gerçekte nasıl insanlar olduğumuzu kanıtladın.

Tüm film boyunca belki de en çok etkilendiğim nokta buydu. Daima içimizdeki şeytan modunda hareket ettiğim için olabilir. İmkan sağlandığında ve şartlar zorunlu kılınıyor gibi göründüğünde bile insanın içinden çıkan o vahşiyi görmemize neden oluyordu Yusuf. Bir yandan yüz binlerce insan vardı ölecek olan fakat bir yandan da an be an işkencenin soğuk yüzü ile bir olan bir adam.

İşkenceyi haklı kılan hiçbir şeyi şimdiye kadar savunmadım, aksine barış melekliği kıvamında “Neden böyle oluyor canım?” diye düşünenlerdenim fakat film boyunca kendi kendime şu soruyu sordum: Orada H’in yerinde sen olsaydın ne yapardın? Kendini tüm işkence türlerine hazırlamış olan bir adama karşı neyi kullanırdın? Eğitimli bir teröristle karşı karşıya kalsan neleri feda eder, hangi kötü yanlarını safra gibi dışarı atardın?

Böyle filmleri izledikçe kendimi kötü hissediyorum. İşkence edilene karşı hissettiğim müthiş empatinin yerini bazen tiranlık alabiliyor. İnsan kendinden ve yapabileceklerinden işte bu yüzden daima korkmalı.

Unthinkable Trailer

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Öznur Doğan
    • Diğer 1.572 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Öznur Doğan
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...