• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: otobüs

Tutunabilenlere Gönderilen Mektup

09 Cuma Mar 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ 6 Yorum

Etiketler

öznur doğan, bir bilim adamının romanı, gaziosmanpaşa, kitap incelemesi, kitap tanıtımı, maroia, mina urgan, mustafa inan, olric, otobüs, oznurdogan.com, oğuz atay, taksim, tutunamayanlar


Hayatımın belirli dönemleri belirli insanları kıskanmakla geçti. Çok bir sene yaşadığımı söyleyemem şimdilik, fakat kazık çakmak gibi bir niyetim de yok dünyaya. Toplasanız yüz beş sene daha yaşarım sonra ölür giderim ben de, Sultan Süleyman’a kalmamış bana mı kalacak dünya? Kalmaz.

Oğuz Atay’ı tanıyanları kıskandığım bir dönem de oldu benim, bazen nükseder hala bu kıskançlığım. Özünde çok kıskanç bir insan değilimdir ama yazarlar ve kitaplar olunca söz konusu saldırganlaşıyorum birazcık. Ya ben başkası olayım ya da kıskandıklarım benim yanımda olsun istiyorum. Bencillik seviyesini de böyleye yükseltiyorum.

Şimdiye kadar yazdığım bloglarda birden fazla gönderme yaptım Oğuz Atay’a ve Tutunamayanlar’a. En çok de kitap hakkında yapılan yorumlara. Kitap… Kitap… Nasıl güzel kokar.

Tutunamayanlar’ı bana Gaziosmanpaşa’dan Taksim’e giden 55 numaralı otobüs hattında tavsiye edildi ilk, orta sondayken ben henüz. İki kadın konuşurlarken beni de konuşmalarına davet ettiler, sorular sordular. O sırada elimde okumakta olduğum kitabı gördüler ve adı Tuğba olan – bu adı hala unutmamış olmam enteresan – bana “Oğuz Atay okumalısın” dedi, “Tutunamayanlar’ı çok beğeneceksin.”

Allah allah, Oğuz diye bir adam varmış, ne de acayip isimli kitap yazmış. Tutunamayanlar mı? İşin aksi tarafı otobüs tıklım tıkış ve ben tutunamıyorum. Gereksiz bir gülümseme yayılıyor yüzüme. Taksim’de iniyorum. Zaman geçiyor, kitabın varlığını unutuyorum. Tabii o zamanlar kitap gözümüze gözümüze sokulur vaziyette değil. Sakin ve kuytu köşelerde hafif nefes alışverişleri ile yaşıyor. Oğuz Atay zaten sessiz adam vesselam, harala güreleye gelemiyor.

Yine de Oğuz Atay ismi aklımın bir köşesinde, ortaya çıkmayı bekleyen türden. Lise 2’de edebiyat öğretmenimin evine gitme vizesi alıyorum. Kitabı görüyorum. Tutunamayanlar. Hemen rica ediyorum, alıyorum. Ama bu kitabı elime aldığımda daha önce duyduğum tüm  cümleler kulağıma geliyor; Çok zor, bölümleri çok acayip. Ben okumaya başladım ama bıraktım. Hayatımda okuyamadığım tek kitaptı. O kadar çok kalındı ki taşımaktan usandım. Ve niceleri.

Korkuyorum kitaptan. Gerçekten de kalın bir kitap. Üzülüyorum ama çaktırmıyorum. Alıyorum kitabı elime, yaklaşık 2 hafta bende kalıyor. Geri veriyorum sayfasını bile açmadan öğretmene kitabı. Üzgünlük var üzerimde. Kitaba dokunmadım bile; korkuyorum.

Aradan seneler geçiyor, üniversite ikinci sınıfın ikinci dönemindeyim. Herkeste bir Oğuz Atay telaşı. Etekleri zil çalıyor milletin, bir adam varmış ölmüş de kıymeti bilinmemiş. Oğuz’muş da Atay’mış. Bu sefer daha çok üzülüyor ve utanıyorum. Yıllar önce elime geçen şansı kötüye kullandığım için. Ama bozmuyorum pozu ve arkadaşımdan alıyorum kitabı.

O daha önce kitabı okumuş hatta Olric’le çoktan içli dışlı olmuş. Sıra bana geliyor. Kitabı okumaya başlıyorum ve masal burada başlıyor.

Tutunamayanlar’ı seviyorum. Tutunamayanlar’ı karelere bölemeyeceğim kadar seviyorum. Olric’i sürekli söylemeyecek kadar, noktasız virgülsüz bölümünden dem vurmayacak kadar, Oğuz Atay’ın diğer tüm kitaplarını okumaya söz verecek kadar seviyorum. Elimde olan Bir Bilim Adamının Romanı’na başlamaya karar veriyorum.

Tutunamayanlar’ı seviyorum ama Oğuz Atay’ı daha çok seviyorum. Korkuyu Beklerken’i Tutunamayanlar’dan önce okumuş olduğum için seviyorum. Oğuz Atay’ı erkenden öldüğü için bile seviyorum. Bazen ölüm daha kıymetlidir yaşamdan.

Ama ben en çok Oğuz Atay ile aynı sofrada yiyip içebilenleri kıskanıyorum, hem de delicesine.

Not: Güzel adamsın vesselam.

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Öznur Doğan
    • Diğer 1.572 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Öznur Doğan
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...