• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: delilik

Beş Sevim Apartmanı Altı Hayat ve Daha Fazlası

16 Pazartesi Nis 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ Yorum bırakın

Etiketler

öznur doğan, beş sevim apartmanı, cinler ve perileri, deli kadın hikayeleri, delilik, delilik üzerine yorumlar, kitap incelemesi, kitap tanıtımı, maroia, mine söğüt, oznurdogan.com, perilii ve cinli kitaplar, yapı kredi yayınları


Aynalardan korkarım ben, cinlere perilere de küçüklüğümden beri inanırım. Bu yüzden eğer tuvalete gideceksem gecenin bir vakti, tüm ışıkları yakarım da yürürüm koridorda. Çoğu zaman korktuğum için yorganın altına sığınır, bazen yine merak eder ve kafamı çıkarırım. Son iki gündür;

yine korkuyorum.

Önceki gün bir rüya gördüm; aynadaki yansımam bana kötü kötü bakıyordu, bir türlü dönmüyordu yüzünü başka tarafa. İlk gördüğüm aynada göz yanılsaması herhalde diye düşündüm ama ikinci aynada da kendimi iki tane görünce ve bir tanesi yine gitmemekte ısrarcıyken, hızla uyandım.

Korkuyordum… Uzun zamandır hiçbir korku filmine gözümün ucunu bile değdirmemiştim. Cinler ve perilerin varlığını çoktan unutmuştum. Okuduğum kitaplar da hep uzaktı korkudan ve türevlerinde. Ama beş kişinin hayatının birleştiği, hepsinin birbirinden farklı hikayelerinin olduğu (her kişi için en az iki) bir apartmanda, bir doktorun inceleme malzemesi olmaya hazırdım. Korkmak ve arzu etmek arasındaki ince çizgide korkarak gidip geliyordum.

Dün gece ise aynalardan korktum tekrar görürüm kendimi iki tane diye. İnsan ne kadar çok katlanamıyormuş meğerse kendisine. Bir tane yetermiş benden bana da. Ne gerek var ki ikinciye? Aynalara saklanan ve konuşan cinlere ne gerek var? Ne gerek var yatakların altından “tepeye çıkan” cinlere?

Ama var işte.

Çünkü ben, bir nazarlı bakış ile bir öküzün ölüşüne neden olmuş bir dedenin torunuyum. Çünkü ben en büyük baş ağrılarımı, birisinin gözünü üzerimde gördüğümde hisseden ve onu taşıyanım. Cinler ile arkadaşlık etmiş bir büyükannenin görmediği torunuyum.

Bilmeseydim, korkmazdım.

Bilmeseydim, korkmamayı tercih de etmezdim.

Cehalet en güzel şey değil bazen. İki gece üst üste uyuyamamak ve deliliğe yüzde sıfır nokta sıfır sıfır bir oranında yaklaşmak; pek çoğu için küçük bir mesele.

Benim anlatılabilecek birden fazla hikayem yok;

henüz.

Deli bir kadının anlattığı hikayeleri içim dolana kadar dinlemeyi seviyorum ben, çünkü deli kadınları seviyorum. Deliliğin en doğal şey olmasını seviyorum. Deliyi, deliyi bulmayı, deliliğe vurmayı da…

Biliyorum; delirmek herkese verilen bir şans değildir.

Çocukluğun Soğuk Geceleri’nde Tezer Öznur Olmak

02 Pazartesi Nis 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ Yorum bırakın

Etiketler

almanya, çocukluğun soğuk geceleri, öznur doğan, delilik, elektro şok, kitap incelemesi, kitap tanıtımı, maroia, oznurdogan.com, tezer özlü, yaşamın sonuna yolculuk


Kitabın sayfasını kapadığımda böylesine bir hayatla karşılaşacağımı bilmiyordum. İnsanın arkadaşlarının “Deli o, yakalayın!” diye bağırabileceğini bilmiyordum mesela. Bir doktorun daima hastasından istifade etme isteğini hayal edebiliyordum da elektrik şoku verirken dolguların titrediğini tahayyül bile edemezdim.

İçimin donduğunu hissettim. Guguk Kuşu sendin belki de. Ve belki de Şef’le aynı durumdaydın. Konuşmamayı seçip sadece izlemek, Almanya ve başka ülkeleri yaşamayı beklemek Bir erkeğin sıcaklığını hissederek uyumayı tercih etmek.

Deliliğe yakılacak ağıtlar olduğunu biliyordum ama deliliğin bu kadar delicesine yaşatılmak istendiğini unutmuştum.  Çocukluğunun soğuk gecelerinin neden böyle soğuk olduğunu artık biliyordum, içim üşüyordu. Böyle donuk bakmakta haklıydın aslında, böylesine sakin.

Deli olmayı daha çok isteyip deli kalmaktan daha çok korktum bu sefer. Sıradan bir yaşantı değildi çünkü bu, elektro şokların başı ve sonu biliniyordu ama ortası asla.

Ben kendimi bazen hiç tatmamış olsam da o elektro şokların ortasında hissediyordum.

Zaman ilerlemekten vazgeçiyordu, sonsuzluğa düşen damla gibiydim.

Kitabın kapağını kapattığımda içim buz tutuyordu, otobüsün demirini tutan elim ise çoktan parçalanmıştı.

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Öznur Doğan
    • Diğer 123 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Öznur Doğan
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...