Etiketler

, , , , , , , , , , , , , ,


Eminim ki bu adamı tanıyorsunuz… Karaosmanoğlu Yakup Kadri. Ansiklopedide böyle çıkacaktı karşınıza. Bu sefer ben ondan bahsediyorum. Türk Edebiyatı’nın temellerine oturan adamlar vardır. Bu adamlar ilk modern romanları yazmış, ilk kez psikolojiden bahsetmiş üzerine bir de sosyal ve siyasi mesajlar vermişlerdir. Versinler, güzel.

Yaban denildiğinde akla ilk gelen kişi tabii ki Yakup Kadri Karaosmanoğlu oluyor. Tüm lise ve ilkokul kütüphanelerinde mutlaka Yaban’dan üç tane var, Kiralık Konak’tan da iki. Onu bu kadar ulaşılır ne kılıyor peki? İlk olarak aslında Yakup Kadri okumak çok zevkli çünkü sizinle konuşuyor gibi anlatıyor. Bir hikayesi var anlatacak. Anlatsın, güzel.

Yaban’ı bu kadar sevdiren ve değerli kılan şeyi düşünürsek aslında içimizdeki İrlandalıyı ortaya çıkardığı için seviyoruz. Hepimiz bir anlığına bir yerlerde yaban olabileceğimiz için seviyoruz. Kolumuz bacağımız kopsa da fark etmez, yaşadığımız sürece aşkta da yaban olabiliyoruz çünkü hastalıkta da. Bazen ailemize bile yabanız, yabancıyız. Hal böyleyken ve herkes kocaman bir dünyada birbirinden farklı milyonlarca yabanken, Yaban’ı sevmemek imkansız. Bir de Yakup Kadri’nin mesaj verme kaygısı ile yazdığı romanları bu uğurda yazıldığını bilerek okuyorsanız değmeyin keyfinize. O saatten sonra olsa olsa karşınızdaki adam Karaosman’lardan Yakup. Bizim Yakup yahu. Hani şu bir şeyler söyleyen durmadan tanıdıklarına. Söylesin, güzel.

Yaban’ın birkaç yerinde ağlamışlığımın varlığını kabul edersek bir de Yakup biraz daha yakındır bana. Ağlatabilen insan, ağlayabilecek insandır. Bu en azından yazarlar için böyledir. Biliyorum ki etrafımız bizi sürgüne yollamaya, yaban etmeye hazır tiranlarla dolu. Ellerinde kocaman sopaları ile gütmeye çalışan herkesi. Gütmezse, güzel.

Kiralık Konak gözümde Yaban’dan bir tık geride. Yalnız Kiralık Konak’ta beni hiçbir şey değil de en çok ilgilendiren şey işte o kiralık konaklar. Bir tutkudur alıyor beni, eskiden yaşamalıydım diye. Yaşamalıydım da görmeliydim her şeyi… Ben de kiralayabilirdim pekala bir konak. Bir tekne de kiralardım üstüne üstlük. Aşklar da yaşanırdı usturuplu ve heyecanlı. Sadece Kurtuluş yazarı değildi yani Yakup Kadri. Elbette inanıyordu Cumhuriyet’e de Aşk da özgürdü onun fikrinde, Türkiye de. Özgürse, güzel.