Etiketler

, , , , , , , ,


Yanılsama, insan beyninin en büyük oyunudur. Bir yanılma, yanılsama ve yanlışlama hali söz konusu olduğunda; beyin, kayıtsız bir şekilde üretir kendi gerçeklerini. Nasıl üretildiğini anlamak imkansız gibi görünse de kolaydır aslında. Çünkü yanılmak istediği sürece yanılır insan. Yanılma, yanılsama sürecinin başlangıcı vardır bu yüzden muhakkak. Örneğin çocuklukta adı geçen bir “yalancı”lık, geleceğin ihtisas sahibi “yanılsama”sına dönüşebilir. Görmek istemediğiniz şekilde algıladığın ilk şey, daha sonraları gerçekten görmediğin bir şeye dönüşür.

Kadın gözlerini eline dikti. Aynı anda adam da kadının eline bakıyordu fakat gördüğü şey kandan çok akan saygıydı. Kadnın gözlerine baktığında ise gördüğü mutluluktu. Kadın neredeyse çığlık atmak üzereydi. Hatta ve hatta elinin henüz ortaya çıkan keskin ve kesif acısı şimdi tüm vücudunu sarıyordu.Hissettiği şey tam anlamıyla bir kanserli hastanın hissettiğine denkti. Kusma isteği. Elinden akan kanı durdurmak için diğer elini ile tampon yapmaya çalıştı. Durmaya yakın olan kan, ince bir çizgi halinde elinin köşesinden akmaya başladı. Kadın elini kaldırdı ve ince kırmızı çizgiyi gördü. Görebildiği diğer şey ise o ince çizgi içinde dolanan minik bir solucanımsı varlıktı. Bilmediği bir canlı şimdi tam olarak elinde, derisinin içinde geziyordu.Kendisini tutamadan çığlığını yatak odasının rengine bıraktı. Adam, kdının kahkalarına bir anlam veremiyordu.Kadının ağzını açış şekli neredeyse – duyduklarına inanmasa- çığlığa uygun bir açıştı. Ama duyduğu şuh kahkahaları da inkar edemezdi. Gözlerinin onu yanıltıyor olduğunu düşündü ama bu da mantıklı gelmedi. Kadınlar, anlaşılması güç varlıklardı ve tam bir sevişme ortası yatağın içinde bu tarz davranışları göz ardı edemezdi. Etmedi de. Aklından geçen şey, kadının zevk kahkahalarından çok küçümseme kahkahaları idi. Öylesine ard arda ve öylesine aşağılayıcı olmayı başarabilmesi şok etmişti adamı. Daha fazla dayanamayacaktı.

Bilinç, sizin emriniz altında çalışmadığından; bilinçaltının da sizin emriniz altında çalışmayacağından emin olabilirsiniz. Bahsedilip durulan bilinçaltı oyunlarına dokunulmamasının nedeni de budur. Size ait olmayan br şeyden sizin üzerinize çıkarım yapılması bu yüzden gereksizdir.Siz, oluştur/a/madığınız bilinçaltı ile boğuşurken beyniniz bu salatayı aç bir obez gibi sömürür. Siz, oyunlar sırasında yalnız ve bilinçsizsinizdir. Gözleriniz kapalı olmadan gerçekleşen bilinçsizlik durumu sizin göğsünüzün tam ortasındadır.

Adam, dilinin altından çıkardığı minik neşteri kadının göz kapaklarının üzerinden geçirdi. Göz kapakarı ay şeklinde kesilen kadın, çığlıklar içinde dövünmeye başladı. Adam bu kahkahalara hala anlam veremiyor daha da sinirleniyordu. Kadının gözlerinden akan kan, kulaklarına kadar iniyordu. Oluşan tablo tam anlamıyla bir sanat eseriydi. Adam, kadının böylesine deli olabileceğini düşümemişti. Evine aldığı kadını şimdi öldürmek istemesinin nedenini bir türlü kavrayamadı. Ama kadın hala dengesizce kahkaha atıyordu. Göz kapaklarını zar zor tutan iki ince deri parçasını da kesti adam kadının. Tam anlamıyla açıkta kalan gözler şimdi adama doğru bakıyordu. Gördüğü bu gözler, hayatı boyunca göreceği son gözler olacaktı. Kadın, acının dayanılmaz şiddeti ile oracıkta bayıldı. Adam, kadının böyle bir acıdan dolayı ölmeyeceğinden emin şekilde yataktan kalktı. İlk defa kendi çıplaklığından utandı ve üzerine bir havlu aldı. Mutfağa doğru ilerledi. En sevdiği karışımı hazırladı. Su içti ve eroini koluna zerk etti. Bu su faslı onun için bir ritüel olmuştu. Sanki bu içtiği su onu ölümsüz kılıyordu. Düşüncesinin bulanıklaşmasının aksine görüşü netleşti ve yatağın üstündeki kana bakakaldı. Neler olup bittiğini anlamaya çalışırken bir şeylerin eksik olduğunu anladı.

Kadın, gitmişti.