• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: rudyard kipling

Sizin Rosebud’ınız Ne?

27 Pazar May 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ Yorum bırakın

Etiketler

öznur doğan, biyografi parçacıkları, citizen kane, kitap incelemesi, kitap tanıtımı, maroia, oznurdogan.com, paul celan, picasso, pierre assouline, rosebud, rudyard kipling


Citizen Kane’i kimler izledi? Tarihin en önemli filmlerinden birisi olan Citizen Kane’in en önemli noktası Rosebud’tı. Peki neydi Rosebud? Kane ölmeden önce son olarak Rosebud diyordu ve bu kelime büyük bir sır haline geliyordu. İnsanlar yorumlar yapıyor, evinin yani şatonun her tarafı alt üst ediliyor ve Rosebud bulunmaya çalışılıyordu. Hayatına giren kadınlar için bir gönderme olup olmayacağı düşünülüyor ve en sonunda sadece bizler seyircilerin gördüğü bir gerçek ortaya çıkıyordu.

Rosebud aslında bir kızaktır. Kane, küçükken yani ailesinin yanından henüz alınmamışken bu isimli kızakla en güzel günlerini geçiriyordu. Rosebud aslında sıradan bir eşya, bir kızak olmaktan çok bir ideali, geçmişi ve yaşanmış yaşanmamış her türlü duyguları resmediyordu. Örneğin bir çocuğun kahkahası saklıydı o kızakta, kışın en çetin yağışlarında anneden izin alarak kapının önüne çıkışı anlatıyordu, Pal Sokağı Çocukları gibi heyecanla sokaklara hakim olmayı anlatıyordu kızak. Bir de ait olduğu şeylerin ondan koparılmışlığının acısını hatırlatıyordu. Rosebud, Kane için binlerce şey demekti.

İşte böyle bir hikayeden sonra Pierre Assouline, ünlü biyografi yazarı, tarihin ünlü kişilerinin rosebudlarını bulmaya kalkıyor ve bizim için o kişilerin hayatlarına kapı açıyor. Rudyard Kipling’in, Paul Celan’ın, Picasso’nun rosebudlarını anlatıyor bize. Küçük parçalardan kocaman bir dünya yaratabilmemize neden oluyor. Verilen ile verilmeyeni çözmeye teşvik ediyor, kendi hayatımıza yönlendiriyor.

Herkesin bir rosebudı vardır bence hayatında. Belki de bir iskemle, belki bir baston ve belki bir kalem. Belki Kane’in kızağı gibi geçmişten kalma bir eşya, belki de bir kişi. Şimdi kendi rosebudımı düşünüyorum da lise 1’de bana kestirilmek zorunda bırakılan saçım geliyor aklıma. Küçük bir kutuda, bukle halinde. Ne kısa ne de uzun olduğu için aykırı görülen, tek düze olmadığım için gözlerine batan müdüriyetin ve işte o en büyük ikilikte özgürlük ve esaret ikiliğinde esarete boyun eğmek zorunda kalmış bir öğrencinin sevdiği saçı… Minik bir kutu içinde.

Peki sizin Rosebud’ınız ne? Bir yüzük mü yoksa oyuncak mı? Neden öylece bağlısınız o parçalara, neden ayrılmak istemezsiniz?

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com.

Vazgeç
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası