• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: amin maalouf inceleme

Beatrice’ten Sonra Birinci Yüzyıl

07 Cuma Ara 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ Yorum bırakın

Etiketler

amin maalouf, amin maalouf inceleme, beatrice'ten sonra birinci yüzyıl, yapı kredi yayınları


beatrice ten sonra birinci yuzyilKitap okumaya bazen ara veriyor olmak beni üzse de güzel şeyler ile uğraştığım için etkisi yüksek derecede gerçekleşmiyor. Yaklaşık 1 aydır filmler ve diziler dünyasına geri dönmüş bulunuyorken önce Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı ardından da Beatrice’ten Sonra Birinci Yüzyıl beni büyük bir üçlü içerisine soktu. Kitap, dizi, film, iş, okul, blog. Ah pardon beşli içerisine sokmuş. Fakat yine de bu halimden memnunum. Evet artık günde sadece 4 saat uyuma gibi bir lüksüm var ancak şimdilik her şey güzel.

Amin Maalouf’a karşı duyduğum sevgi ve saygıyı neredeyse her kitap incelemesinde belirtmekten geri kalmadım şimdiye kadar. Öyle ki onunla alakalı bir şeyler okumaya başladığımda bile hafiften bir sevinç doluyor için. Beatrice’ten Sonra Birinci Yüzyıl hiç düşünmeden almaya karar verdiğim Maalouf kitaplarından bir tanesi. Bu sefer biraz beni hayal kırıklığına uğratmış bir kitap. Fazla kısaymış, sanki her şey çok hızlı gelişiyormuş gibi hissettim. Halbuki ortada derinlemesine girilebilecek bir konu söz konusu: erillik ve dişillik.

Anlatıcımız ve kahramanımız böcekbilim konusunda üstün seviyede bir profesör. Clarence ile karşılaştıktan sonra hayatı değişmeye başlıyor. Kendisi ile röportajda bulunan Clarance’ı bir güzel kandırıp hayatına dahil ettikten sonra hayat  boyunca en çok istediği şeye sahip olmak için çabalıyor. Bir yandan da Mısır’da önemli bir yere sahip olan bokböceğinin özel bir karışım ile çok ucuz fiyata “erkek çocuk doğurtmak için” satıldığını, bu geleneğin çok uzun zamanlardan beri devam ettiğine değiniyor. Clarance bu noktadan sonra habercilik tutkusunun peşinden giderek Mısır’da ve diğer az gelişmiş ülkelerde çok uzun zamandır hatta yüzyıllardır süregelen bir gelenekten, kızların doğumunu azaltmak ve erkek ırkının sınırsız çoğalmasını sağlamak üzerine geliştirilen teknikten bahsetmek üzere hayatını riske atıyor.

Kitapta üzerinde durulan en temel konu bu. Kadınların erkek egemenliği altında ezilişi, canlı canlı öldürülüşü, insanların buna karşı koyarken bile içlerindeki onulmaz şiddet ve nefretten vazgeçemeyişi gözler önüne seriliyor. Dünyayı kurtaracak hikayenin dahi Darwinist bir teori ile “en sağlamını seçerek” oluşturulmasına tanık ediyor.

Söz konusu Amin olunca upuzun anlatımlar ile derin düşünceler bekliyordum fakat üstün körü geçilmiş gibi hissettim bu sefer. Hevesim kırıldı, canım sıkıldı. Yine de öyle tatlı bir bölüm var ki kelebekler ile alakalı, işte o bölüm kitabın tamamen açıklaması, incelemesi ve eleştirisi niteliğinde.

Tanios Kayası / Tanios-keşk

16 Pazar Eyl 2012

Posted by Öznur Doğan in Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım

≈ 2 Yorum

Etiketler

amin maalouf, amin maalouf inceleme, amin maalouf kitapları, kitap incelemesi, tanios kayası, tanios kayası inceleme, yapı kredi yayınları


Amin Maalouf’un masalsı üslubu, küçük bir gerçeğin etrafına kurduğu yeniden yaratan hikaye ve zamanın asla değişmediğine bizi inandırışı.

Çivisi Çıkmış Dünya Haricinde şimdiye kadar hiç hayal kırıklığına uğratmadı beni Amin Maalouf. Leonardo Di Caprio gibi. Hal böyleyken Maalouf kitabı satın alırken hiç çekinmiyorum. Hemen alıveriyorum. Bakalım bu sefer beni ne bekliyor?

Bu sefer de işin içinde İstanbul, Osmanlı ve Mısır var. Doğduğu topraklardan çok uzaklaşmayan ve kendi çevresindeki hikayeleri anlatmayı seven Maalouf mekanları hep. Tanios adında bir gencin yaşadıklarının etrafına kuruluyoruz bu sefer. Haksızlığa gelemeyen, gizli bir aşkın meyvesi olan Tanios.

Tanios-keşk deniyor ona. Tabii ki bu ismin de bir hikayesi var.

Tanios Kayası eğer gerçek bir dönemi, tamamen gerçek kişiler ile birlikte anlatsaydı asla gıkımızı çıkarmaz, hayır bu da böyle değil! demezdik. Gerçekçilik konusunda Amin’in master yapmış olma ihtimali yüksek. Savaş öncesi, sonrası, kıtlık süreci, huzur dönemleri içinde halkın hangi düşünceleri taşıdığını çok iyi yansıtıyor. Toplum bilincinin nasıl işlediğini anlayabilmiş bir adam Maalouf, insanları biliyor, insanları tanıyor.

Tüm kitap boyunca sürekli Tanios’un büyümesini ve onu üzenlere ders vermesini bekliyorsunuz. O mutlu olsun istiyorsunuz. Sanki gizli bir aşkın meyvesi o değil de sizmişsiniz gibi. Thamar’a aşık olduğunda asla bitmesin bu ilişki diyorsunuz. Aşkı, sevmeyi ve sevişmeyi öğrendiği kadında kalsın hep, nasıl olsa o kadın da hem bedenini hem de ruhunu açmamış mıydı ona?

Bu kitapta beni duraksatan tek nokta Tanios’un yok oluş sahnesiydi. Evet, kayaya doğru gitmişti. Kendi adı ile yüzyıllarca anılacak kayaya gitmiş ve orada yok olmuştu.  Bilgeliğe giden yolda adımlar atıyordu evet ama yok olduktan sonra her şey bir anda sona ermiş oldu. Efsanenin kulaktan kulağa, dilden dile yayıldığını başka türlü görmek isterdim. Daha büyük kanıtlar ile yok olmasını örneğin.

İş bana kalsaydı, Tanios’u Thamar’ın çiçek kokan göğüslerinde bırakırdım. Tam da Kıbrıs’ta. Tam da dört yanı denizle ve sevgiyle çevrili yerde…

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com.

Vazgeç
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası