• BEN KİMİM? / NEDEN YAZIYORUM?
  • SİZDEN GELENLER
  • Copyleft

Öznur Doğan

~ La beaute est dans la rue!

Öznur Doğan

Tag Archives: gizli pencere

Secret Window / Bir İçim Stephen

05 Pazartesi Kas 2012

Posted by Öznur Doğan in Filmler, sinema, film inceleme

≈ Yorum bırakın

Etiketler

ajdar, gizli pencere, iclal aydın, ismail yk, john shooter, johnny depp, mehmet coşkundeniz, morton rainey, robe de chamber, secret window, stephen king


Creepy creepy, it’s so freaky! Stephen King ile karşılaşsanız nasıl hissedersiniz? Korku ve gerilimin üstadı Stephen King’in herhangi bir kitabını okumuş olanlar ne demek istediğimi anlayacaklar. Secret Window, kitaplarını okumayanlar için Stephen King’e giriş niteliğinde. Adama girmiyoruz canım, adamın edebiyat dünyasına giriyoruz.

Yazar olmak zor iştir, yazarların hepsi biraz delidir. Zaten düzgün adamlar bütün hayatlarını odanın bir köşesinde yazmak için ilham bekleyebilmeyi göze alamazlar. Yani bana sorsanız örneğin, çalışmayacak ama sürekli yazacaksın ve düşüneceksin; yapabilir misin? Sanıyorum yapamam. Yapsam da bir şeye benzemez. Tahminen İclal Aydın’a dönüşür bir süre sonra olmayan sevgililere mektuplar yazar,  İsmail YK dinler, Ajdar ile coşarım. Çok sağlam sıyıyırım. Bunlar olunca bir kez daha kendimi yazar zanneder. Bu sefer de Mehmet Coşkundeniz kıvamında bir şeyler yazarım. Ortasını bulamam. Bırakın yahu ben çalışacağım da yazacağım da. Tek iş yapmak zorunda değilim ya!

Mort Rainey evde ilhamın gelmesini bekleyen bir yazar. Her yer kağıt, üzerinde bir sabahlık. Robe de chamber, ropdöşambır, bödöfşambır ile gezmeye çok hazır. Bol sigara içiyor, bol kağıt karıştırıyor. Bir de bakıyor ki belalı bir adam çıkageliyor. John Shooter! Adında da anlaşılacağı üzere adamın vurma potansiyeli çok yüksek. Bulduğu yerde güzelce haklayacak Mort’u. Daha doğrusu kedinin fare ile oynadığı gibi oynayıp sonra afiyetle yiyecek.

secret-window-johnny-depp-izle

Evinin içinde yaşadığı rahatsızlığı hisseden yazar efendi nasıl bu adamdan kurtulsam hikayelerini kafasında kurmaya çalışıyor. Shooter’ın iddia ettiği bir şey var, Mort’un yazdığı yazıyı çaldığını daha doğru fikrini çaldığını söylüyor. Seni bulacağım olm gibisinden de tehdit ediyor. Bir yazarın en büyük korkusunu gözler önüne seriyor Shooter. Başkasının fikri etkisinde kalıp her şeyi o hikayeye göre yazmak. Yani bir bakıyorsunuz ki sizin olduğuna inandığınız her şey, karakterler ve diğer her şey. Sonra bir bakıyorsunuz ki o eser sizin değilmiş. Aaaaaa! :S. Yaaaa! 🙂

Stephen King romanlarının “hadi canım!” dedirten sonlarından bir tanesi ile sonlanıyor film. İşin içine alter egolar, olaylar olaylar giriyor. Burayı açıklamamak için kendimi zor tutuyorum, sonra Öznur sonunu yazmasaydın, spoiler vermeseydin oluyor. Asmasaydık da beslese miydik arkadaşım?

Demem o ki, beklenilmeyen sonların filmi Secret Window. Alice in Wonderland’e açılan bir penceredir Secret Window, bir komodinin ardındadır.

Bir de rica edeceğim ben filmin sonunu biliyordum yeaaa yavşaklığı yapmayınız. Hayat tamamen tahmin edilemez olsaydı hiçbir şeyden tat alamazdın. Bunu tabii ki bir insan aklı sundu sana, az mantıklı ol. O yazabildiyse sen de düşünebilirsin demek bu. Kendine iyi bakıyorsun, öpüyorsun.

Mort: You know, the only thing that matters is the ending. It’s the most important part of the story, the ending. And this one… is very good. This one’s perfect. 

Mort: [his conscience] Why’d you put it on? 
Mort: I don’t know. 
Mort: Maybe he wanted you to. 
Mort: Why would he want me to put his hat on? 
Mort: Maybe he wants you to… 
Mort: Maybe he wants me to what? 
Mort: To get confused. 
Mort: Oh, I’m already confused, Pilgrim. Plenty confused. So don’t talk to me about confusion. 
Mort: Wait a minute. Back up just a sec. What about that? 
Mort: What about what? 
Mort: Well, “pilgrim.” “Shooter’s bay,” and the half a dozen other details you’ve chosen to ignore. 
Mort: You know what? You’re nuts. I don’t need to listen to this shit from you. 
Mort: Are all these things coincidences? 
Mort: I’m wearing his bruises, aren’t I? Aren’t I? 
Mort: Are you? 
Mort: Well… 
[Mort checks his arms and the bruises are gone] 
Mort: This doesn’t make any sense. 
Mort: Would you like to hear something that does make sense? Call the police. Call Dave Newsome, tell me to come here this second and lock you up before you can do any more damage. 
Mort: I’m gonna get a knife and cut you out of me. 
Mort: Before you kill anyone else. 
Mort: I didn’t kill anybody. 
Mort: You had a gun. 
Mort: Wasn’t loaded. 
Mort: Really? 
Mort: No. 
Mort: You almost killed them. You wanted to 

Secret Window – Trailer

Abone Ol

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Arşivler

  • Eylül 2017
  • Ağustos 2014
  • Şubat 2014
  • Kasım 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012

Kategoriler

  • Edebiyat, kitap inceleme, kitap tanıtım
  • Filmler, sinema, film inceleme
  • Güncel, gündem, medya
  • Sanat, resim, tiyatro
  • Seyahat, mekanlar, hatıralar

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Öznur Doğan
    • Diğer 123 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Öznur Doğan
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...