Etiketler

, , , , ,


Öyle bir kitap hediye gelmiş ki bana vakti zamanında, neresinden tutsam bir garip. Sincabın Sakladığı Sözcükler, Peter Laugesen’in Danimarka doğumlu şairin seçme şiirlerinden oluşuyor. Kitap 13 bölümden oluşuyor. Bölümler sırasıyla şöyle: Çocuk İnancı, Tohumlar ile Saplar, Kızılderili Co’nun Su Tası, Şiir, Kargacık Burgacık, Yırtık Zamanlar, Melekler Caz Geğirdiği Zaman, Bütün Dünyada Yapayalnız ve Cehennemdeymiş Gibi, Davinord, Hald Kırsalından Şiirler, Hava Raporları, Fotorama, Onun Köpeği Pireli Dediler.

Garip üzerine garip bir şiir kitabı bu kitap. Kısa dörtlüklerden haikulara, uzun şiirlerden tek cümlelere kadar her çeşit şiir var burada. İşin bir de garip yani var ki sormayın: ya da siz sorun canım en iyisi. Bende böyle anlatacak çene varken sormamazlık etmeyin lütfen. Anlamlı ve anlamsız şiirler de var. Nasıl mı? Bir bakıyorsunuz şöyle diyor şair:

Ya ben firar ederim

ya da ülkem

-sonuç hep aynı

yalnızca şiirin ayaklarıyla

bulabilirim evin yolunu

Bunu okuduktan sonra huzur doluyorken, sayfa sayfa ilerleyip de Fotorama bölümüne gelince nevrim dönüyor, başım dönüyor, o o oo ooo o içim sıkılıyor.

AHA

OHO

EHE

IHI

İHİ

diye devam eden bir şiir çıkıyor. Delireceğim. Bana bunu açıklayabilecek olan varsa rica ediyorum açıklasın. Lal oldum, ama oldum şiirlerin garipliğini, haikuların anlaşılmazlığını görünce. Daha doğrusu göremeyince. Danca’dan çevirisini yapan Murat Alpar büyük iş başarmış fakat neden bu işe girmiş işte onu anlamadım. Peter’ın o Danimarka Danimarka kokan tipine mi kandın yoksa kitabın başlığına mı?

Fakat hangimiz bir sincap değiliz ki?